SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

YOLCU NAMAZI BAHSİ

<< 774 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

205 - (774) حدثنا عثمان بن أبي شيبة وإسحاق. قال عثمان: حدثنا جرير عن منصور، عن أبي وائل، عن عبدالله؛ قال:

 ذكر عند رسول الله صلى الله عليه وسلم رجل نام ليلة حتى أصبح. قال "ذاك رجل بال الشيطان في أذنيه" أو قال "في أذنه".

 

[ش (بال الشيطان في أذنيه) اختلفوا في معناه. فقال ابن قتيبة: معناه أفسده. وقال المهلب والطحاوي وآخرون: هو استعارة وإشارة إلى انقياده للشيطان وتحكمه فيه، وعقده على قافية رأسه: عليك ليل طويل. وإذلاله له، وقيل: معناه استخف به واحتقره واستعلى عليه. يقال: لمن استخف بإنسان وخدعه: بال في أذنه. وأصل ذلك في دابة تفعل ذلك بالأسد، إذلالا له. وقال الحربي: معناه ظهر عليه وسخر منه. قال القاضي عياض: ولا يبعد أن يكون على ظاهره. قال: وخص الأذن لأنها حاسة الانتباه].

 

{205}

Bize, Osman b. Ebî Şeybe ile İshâk rivayet ettiler. Osman dediki: Bize Cerîr, Mansûr'dan, o da Ebû Vâil'den, o da Abdullah'dan naklen rivayet etti. Abdulah şöyle demiş:

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanında, bir gece tâ sabaha kadar uyuyan bir adamın Iâfı edildi. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :

 

«Bu, öyle bir adamdır ki, şeytan onun kulaklarına.» yahut: «Kulağına bevl etmiştir,» buyurdular.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhâri «Kitâbu't-Teheccüd», «Kitâbü Bed-i'1-Halk» ve «Sifatü İblis» de; Nesâi ile İbni Mâce dahî «Namaz» bahislerinde muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir.

 

Buharî'nin rivayetinde: «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanında bir adamın lâfı edildi de: O sabaha kadar uyur; namaza kalkmadan sabahlar: dediler. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

(Onun kulağına şeytan bevl etmiş.) buyurdular.» denilmektedir.

 

Hadîsin zahirine bakılırsa, o kimsenin kalkmadığı namazdan murâd, farz namazdır. Babımızın rivayetinde Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'m, kulaklarına mı yoksa kulağına mı dediğinde râvî şekketmişdir

 

Şeytanın kulağa bevletmesinden ne kasdedildiği ulemâ arasında ihtilaflıdır. Bâzılarına göre, bu sözden hakikat mânâsı kasdedilmişdir.

 

Kurtubî: «Bu sözün hakîkatına bir manî yokdur. Çünkü hakikatini kasdetmek müstahîl değildir. Şeytanın yiyip içtiği ve evlendiği sabit olnıuşdur. Binâenaleyh bevl etmesine de bir mâni yokdur.» demişdir.

 

Hattâbî'ye göre, bu cümle bir temsildir. Uyuyan kimsenin ağır ve derîn bir uykuya dalması ve namazdan gafil kalması, kulağına bevl edilip de işitmez olan ve hissi fesada uğrayan kimsenin hâline benzetilmişdir. Maamâfih Hattâbî bu sözün hakikat olabileceğine de ihtimâl vermiş: «Eğer murâd hakîkaten şeytanın bevli ise bu da inkâr edilemez...» demişdir.

 

Tahâvî: «Bu söz şeytanın o kimseye tehakkümünden ve o kimsenin şeytana râm olmasından istiaredir.» diyor.

 

Bâzıları: «Bu söz şeytanın, o kimse ile alay ve istihza etmesinden kinayedir. Çünkü bir şeyle alay eden kimsenin, o şey'in üzerine bevl etmesi âdetdir. Onu son derece hakîr gördüğü için adetâ bevl yeri olan hela yerinde kullanır.»  derler.

 

İbni Kuteybe'ye göre bevlden murâd, ifsâd etmekdir. Araplar bevl kelimesini ifsâd etmekden kinaye olarak kullanırlar. Ve: filân şey'i batırdı...» mânâsına «filan şey'in üzerine bevl etti.» derler.

 

İmam Ahmed'in rivayet ettiği Ebû Hureyre tarîkinde râvîlerden Hasan-ı Basrî: «Vallahi şeytanın bevli pek ağırdır.» demişdir.

 

Uyku mes'elesinde gözün zikredilmesi daha münâsip olduğu hâlde, bu hadîsde kulağın zikredilmesi Tıybi 'nin beyânına göre, uykunun ağırlığına işaret içindir. Çünkü intibah yeri kulaklardır. Burada necasetlerden de bevlin zikredilmesi deliklere ve damarlara kolayca akıp girdiği içindir. Bu suretle bütün âzâya bir tembellik verir.